OTOMOBİL etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
OTOMOBİL etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kaza riski bulunan 200 binden fazla araba geri çağrıldı

 Şanghay General Motors Çin'deki 207 bin 766 Buick LaCrosse modeli aracını geri çağırdı.


373333951216400279
Çin Karantina ve Kalite İzleme İdaresi'nden yapılan açıklamada, araçların arızalı fren hortumları nedeniyle geri çağrıldığı belirtildi. Çağrının 15 Haziran'dan itibaren geçerli olacağı belirtilirken, 11 Ocak 2006 ile 1 Eylül 2009 arasında üretilen LaCrosse modellerini kapsadığı bildirildi. Açıklamada firmanın ilgili parçaları ücretsiz olarak değiştireceği kaydedildi.

Sosyal medya gücüyle çalışan otomobil Amerika'yı turladı


Facebook, Twitter derken güçlenen sosyal medya pek çok projeye destek olurken şimdi de dolaylı yoldan bir okulun çalışmasını yürüttü


 

Sosyal medya bu sefer sahip olduğu gücü bir otomobile aktardı ve Facebook gibi büyük isimlerin dolaylı katkısı ile elektrikli bir arabaya Amerika turu attırdı. 17 lise öğrencisi ve 8 eğitmenin başlattığı projede Twitter üzerinden beğeni 5 watt, Facebook'ta bir Like 1 watt ve kampanyaya katılım ise 10 watt'ı aracın deposuna aktardı. Kansas City'den, Washington D.C.'ye kadar turlayan araç toplamda beklenenin üç katı enerjiye, yani 225 bin watt, "bağış"a sahip oldu.

Bu sayede sosyal medyanın gücü şaşırtıcı bir çalışmanın benzini haline geldi.

Land Rover Defender ile lüks sürüş keyfi

Otomobil dünyasının en önde gelen markalarından biri olan Land Rover bir kez daha karşımıza çıkıyor. İngiltere’nin en ünlü otomotiv moda evi Kahn Design tarafından baştan sona elden geçen Land Rover Defender XS90 2.2 Tdci lüksü seven sürücülere hitap ediyor. Kendinden ısıtmalı koltuk ve camlar, en son teknoloji havalandırma ve ses sistemi, deri yarış aracı koltuk modeli gibi özelliklere sahip bu şahane otomobilin fiyatı ise 70 bin dolar.


1_d landrover

Aston Martin V12 Vantage artık daha güçlü

İngiliz üretici Aston Martin, küçük sporcusu V12 Vantage'ın daha da güçlü bir versiyonunu tanıttı.


Dış görünüşü, daha güçsüz kardeşinden çok farklı olmayan otomobilin ön panjurunda CC100 Speedster konseptinden alınan çerçeve kullanılırken; yan aynalar, tavan, difüzör ve kaput üzerinde bulunan hava çıkışlarında kullanılan karbon fiber dikkat çekiyor.

Hafifletilmiş jantlarla donatılan araca adaptif süspansiyon sistemi eklenirken, Brembo imzalı fren sisteminde karbon seramik diskler görev yapıyor. V12 Vantage S'in hafifletilen egzoz sisteminin çıkışları da siyaha boyanmış. İç mekanında deri ve Alcantara'nın hakimiyeti sürerken, karbon fiber kaplamalar sportif havayı güçlendirmiş.

Özel kapı eşik kaplamalarına sahip olan aracın karbon fiber paketinde siyah renkli metal pedal seti ve hafifletilmiş koltuklar yer alıyor. Kaput altında yer alan 5.9 litre hacimli v12 motoru 573 beygir güç, 620 Nm tork üretebilen araç, yeni bir yarı otomatik şanzımanla donatılmış. 7 ileri vitesi bulunan ünite 1.665 kg boş ağırlığa sahip olan aracı 0'dan 100 km/s hıza yaklaşık 4 saniyede ulaştırabilirken maksimum sürat 330 km/s olarak açıklandı.

Kaynak: Sabah

Otomobilde Sürücü Tarih Oluyor


Özellikle otomobiller için geliştirdiği teknolojilerle tanınan Bosch, yeni nesil otonom sürüş sistemlerini duyurdu. Yeni sistemlerin detayını firmadan Steven Young'a sorduk.



Bugün İstanbul'da düzenlenen bir basın toplantısı ile Bosch'un 2012 performansı değerlendirildi. Toplantıya katılan Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, firmanın geliştirdiği otonom sürüş sistemleri ve tam otomatik park teknolojisi ile ilgili bilgi de verdi.

Young konuşmasında şunları söyledi: 150 ülkede temsil edilen Bosch Grubu’nun 2012 rakamlarına göre; 306 binden fazla çalışanıyla 52,5 milyar avro ciro elde ediyor. Küresel gücün en önemli ülkelerinden biri de Türkiye. Bosch dünyasında 15’inci sıradayız. Avrupa’da büyüme bütçesi yapan iki ülkeden biriyiz.

2012’de 2,1 milyar avro olan cirosunu 2 milyar 400 milyon avro’ya, 1 milyar 250 milyon avro olan ihracatını ise 1 milyar 510 milyon avro’ya yükseltmeyi hedefleyen Bosch Türkiye, istihdamını ise yılsonunda 11 bin 858’e ulaştırmayı planlıyor. Böylelikle; bugüne kadar Türkiye’de gerçekleştirdiği 2 milyar avro yatırımıyla Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında önemli görevler üstlenirken, 5 kıtada 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

Otomobiller de akıllanıyor

Toplantıda Bosch tarafından geliştirilen ve dünyada ilk olan tam otomatik park sistemi ve önümüzdeki yıllarda kullanıma sunulacak olan otonom sürüş sistemi ile ilgili bilgi de verildi. Park sistemi önümüzde 1-1.5 yıl içinde kullanıma sunulacak. Otonom sürüş sistemi ise 2015 yılından itibaren ticari kullanıma sunulacak.

Apple'dan Araç Bulma Patenti


Patent denilince akıllara gelen ilk firma olan Apple, bu sefer de otomobiller için yer bulma patentinin peşine düştü. Peki, bu yer bulma sistemi nasıl çalışacak? Ayrıntılar haberimizde.



Apple'ın yeni hedefi otomobiller. Daha önce de otomobiller için iCihazlarının entegrasyonuyla ilgili girişimlerde bulunan firma, şimdi de araçlar için yer bulma sistemini geliştirmeye başlamış olabilir.

car-find1367144817

Patently Apple'ın yayımladığı görseller Apple'ın bu konuda girişimlere başladığını gösteriyor.

Apple'ın sunduğu araç bulma sistemi ile otoparka park ettiğiniz aracınızı GPS sayesinde veya araçta bulunan kamera sensörleri yardımı ile konumunu iCihazınıdan bulabileceksiniz. Ayrıca diğer söylentilere göre aracınızın kapılarını iCihazlarınız üzerinden kilitleyip açabileceksiniz.

BMW ve Mini Cooper’a iOS Desteği


Akıllı telefon uygulamalarını telefonlara entegre etmekte geç kalan BMW artık iOS uygulamalarına destek veriyor. Ayrıntıları haberimizde bulabilirsiniz.



Akıllı telefon kullanımının artmasından sonra bazı otomobil üreticileri araçlarına multimedya uygulamaları entegre etmişti. BMW bu konuda atılım yapmak için biraz yavaş davrandı. Şimdilik Audible, Glympse, Rhapsody ve TuneIn gibi iOS uygulamalarına destek vermeye karar alan BMW firması ileriki günlerde uygulama çeşitlerini arttırmayı planlıyor.

we1364417022

iOS cihazınızı USB ile aracınıza bağladığınız zaman bu multimedya uygulamaları kullanabiliyorsunuz. Uygulamaların arayüzlerinin birkaç hafta içinde multimedya ekranı ile uyumlu hale geleceği belirtildi. Entegrasyonlar, BMW APPS'e sahip olan araçlarda kullanılabilecek.

Hyundai, Mobil Erişim Sistemini Tanıttı


Hyundai, araç içi mobil iletişim sistemini tanıttı. LG Electronics ile yapılan işbirliği sonucunda bu sistem ilk olarak üç kapılı İ30 modelinde kullanılıyor.



Cenevre Otomobil Fuarı’nda modernotomobillerinin yanı sıra teknolojik projeleriyle de dikkat çeken Hyundai, son olarak üst düzey araç içi mobil erişim sistemini tanıttı.

LG Electronics ile yapılan işbirliğiyle Hyundai, bu sistemi ilk olarak üç kapılı i30 modelinde kullanıyor. Akıllı cep telefonlarıyla multimedya üniteyi eşleştiren bu üstün erişim sistemiyle beraber aracın kapıları bile anahtar kullanmadan akıllı telefon vasıtasıyla uzaktan açılıp kapatılabiliyor.

Otomatik olarak kaydedilen akıllı telefon, sistem tarafından sürekli olarak tanınıyor ve aynı zamanda radyo istasyonları, navigasyon ayarları ve diğer özelliklere hızlı bir şekilde erişim sağlanmış oluyor.

21362500142

Akıllı telefonu kullanarak aracın ayarlarına doğrudan ulaşılırken, kokpitin tam ortasındaki alana yerleştirilen telefon bu sayede kablosuz olarak şarj edilebiliyor.

Bu projede sürücü, yüksek çözünürlüklü 7 inçlik dokunmatik ekranı ve MirrorLink’i kullanarak dünyada ilk kez kablosuz olarak akıllı telefonun içeriğine de ulaşmış oluyor.

Sürücü ya da yolcu, mobil telefonların navigasyon özelliğini de kullanabiliyor ve ayrıca e-posta kutusuna, kişisel videolara ve internet kullanılarak tüm multimedya kaynaklarına anında erişebiliyor.

Hyundai’nin bu teknolojisi sayesinde araç sahipleri araçlarını kilitleyip kilitlemediklerine bakabiliyor, hatta farların açık olup olmadığını kontrol edebiliyor. Araç sahipleri isterse arka görüş kamerasının görüntüsünü telefondaki uygulamaya aktarabiliyor. Bu da dünyada ilk kez yine Hyundai tarafından kullanılan bir özellik olarak öne çıkıyor.

Bu sistem sadece multimedya donanımı olarak değil, ayrıca kullanıcıların yolculukları boyunca ne kadar yakıt tükettiklerini, hangi rotaları izlediğini ve yakıt-yağ seviyelerini de kaydederek  bir rehber görevi üstlenmiş oluyor.

Önceki yolculuğun yakıt tüketimi ve yolculuk sürelerini cep telefonundan takip edebilen kullanıcılar bir sonraki yolculuk için farklı bir yol izlemesine de olanak sağlamış oluyor.

Bu uygulamanın bir başka ayrıcalığı da kullanıcılara sunduğu lastik basınçları ve kabin sıcaklığını uzaktan izleme özelliği. Google Maps kullanarak bu özellikleri sunan sistem sayesinde maksimum konfor elde ediliyor.

Hyundai’nin bu yeni mobil erişim sisteminin yakın zamanda diğer tüm modellere de entegre edilmesi planlanıyor.

Otomobiller de Akıllanıyor


Gelişen teknoloji otomobillere de el attı. Artık daha akıllı olan otomobiller yakın gelecekte içinde sürücü olmadan park edecekler. Detayları sizin için araştırdık.



Alışveriş merkezinin otopark girişinde aracından inen Emine, cebinden telefonunu çıkardı ve otomobili ile iletişimi sağlayan uygulamayı açtı. Uygulama içinden 'Park Et' komutuna bastığında hareketlenen araç otoparkın girişinde karanlıkta kayboldu. Komutu aldıktan sonra ilerleyen araç, otoparkta bulduğu ilk boşluğa kendi kendine park etti. Birkaç dakika sonra cebine gelen mesaja bakan Emine, aracının park edildiğinden haberdar oldu.

otomobil_audi1362288685Bu hikaye size çok futuristik geliyor belki ama Audi'nin üzerinde çalıştığı bir teknoloji yukarıdaki senaryonun yüzde 90'ını gerçekleştirebiliyor (yukarıdaki videoda bu teknojinin demosunu izleyebilirsiniz). Gelişen teknoloji, küçülen ve güçlenen işlemciler artık hayatın her anında daha da aktif olarak kullanılıyorlar. Otomobillerin akıllanması zaten son yıllarda yaşadığımız bir süreçti. Günümüz sıradan bir otomobil bile birçok teknolojiyi beraber kullanıyor. Hatta bazı otomobiller adeta yürüyen bir teknoloji laboratuvarı.

Günümüzde otomobiller lastik basıncını algılamaktan, zemin eğimini ölçmeye, virajlarda girilen hızı kontrolden, aracın önünde duran bir cismi algılamaya kadar birçok teknolojik işleve sahip. Ancak tüm bu özelliklere sahip cihazlara tam anlamıyla 'akıllı' demek mümkün değil. En azından yakın zamana kadar mümkün değildi.

Otomobiller de akıllanıyor

Yakın gelecekte üretilecek araçların en önemli özelliği ise anlattığımız bu fonksiyonları kapsamasının yanı sıra bunları bir bütün olarak sunabilme kabiliyetine sahip olması olacak. Ayrıca otomobiller de artık internete bağlanacak ve akıllı telefon ya da benzeri cihazlarda iletişim kurabilecek hale gelecekler. Şimdilik birkaç markada karşımıza çıkan 'connected car' yani çevrimiçi araç konseptinin giderek yayılacağını söylemek yanlış olmaz.

Çevrimiçi otomobiller

Otomobillerin internete bağlanması son yıllarda görülmeye başlanan bir özellik oldu. Akıllı araçlarda standart olarak bu özelliğin bulunacağını ön görmek mümkün. Bu sayede otomobiller akıllı telefonlarla iletişim kurabilecek. Bu iletişim sonucu telefon görüşmesi, uygulama paylaşımı ve bazı uygulamaların ortak kullanımı gibi özellikler yaygınlaşacak. Örneğin Hyundai'nin 8-11 Ocak tarihleri arasında CES 2013 fuarında tanıttığı ve BlueLink adını verdiği hizmet ile akıllı telefon otomobil içinde kullanılabiliyor. Aracın ekranı ile entegre hale gelen akıllı telefonun bazı özellikleri bu dokunmatik ekrandan da kontrol edilebiliyor.

otomobil_baglanti1362288567

Uzak olmayan bir gelecekte internet bağlantısı artık otomobiller için standart bir özellik haline gelecek. Bu sayede gerçek zamanlı trafik bilgilerinden haberlere kadar birçok içeriğe otomobillerimizin ekranlarından da ulaşabileceğiz. Böylece standart bilgiler veren ya da geri vites kamerasında gösterim yapmaya yarayan bu ekranlar çok farklı işler için de kullanılmaya başlanacak.

Sürücüsüz araçlar

Aslında akıllı araç denince akla ilk gelen şey kendi kendine hareket etme kabiliyetine sahip olan otomobiller oluyor. Yazının başında anlattığım örneği vermemin en önemli sebebi de buydu. 80'li yılların popüler dizisi Kara Şimşek'te başrol oyuncusunun saati ile iletişim kurduğu, 'gel' deyince gelen, 'git' deyince giden Kitt tarzı araçlar artık çok uzak bir hayal değil. Günümüzde birçok üretici bu tip araçlar üzerinde çalışıyor.otomobil_kitt1362288887

Hatta üreticiler dışında firmalar da bu alanda yatırım yapmaktan çekinmiyor. Bunlardan biri ve en ünlüsü ise Google. Ünlü arama motoru aynı zamanda sürücüsüz araçlara yatırım yapan bir şirket. Bu alandaki çalışmalarını son aşamaya getiren şirket ABD'nin California eyaletinde sürücüsüz araç kullanımı ile ilgili izinleri bile almayı başardı.

Yakın gelecekte kendi kendine park eden, park yeri bulan, park yerinden çıkıp sürücüsünün yanına gelen araçlar görürsek şaşırmamak gerekecek. Ayrıca trafikte kendi kendine giden, gerektiği zaman fren yapan (ki bunu yapabilen otomobiller hali hazırda bulunuyor) araçlar da sıradan hale gelecek.

otomobil_google1362288516

Etkileşim artacak

Akıllı otomobillerin en büyük özelliği ile bol miktarda ekrana sahip olmaları. Artık sadece bilgi için kullanılan ekranlar değil 'Dashboard' adı verilen aracın hızını, devrini, yakıt ve benzeri bilgileri gösterildiği bilgi ekranları da dokunmatik ya da elektronik olacak. Bu ekranları kişiselleştirme, istenen şekil ya da renkte gösterebilme opsiyonları da bulunacak. Ayrıca temel bilgileri cama yansıtma teknolojileri de gelişerek farklı çözümler şeklinde karşımıza çıkacak.

otomobil_ekran1362288546

Akıllı telefonumuzdaki bir müzik dosyasını otomobilimize yükleyebileceğiz. Ya da bunun tam tersini de yapabileceğiz. Bu sayede evde cihazlarımızda yaşadığımız etkileşimi otomobilde de devam ettireceğiz.

Güvenlik sorunu

Elbette internete bağlı her cihazda olduğu gibi otomobillerinde de karşısında ciddi bir sorun var: Güvenlik. Otomobillerin internete bağlanıyor olması beraberinde online saldırılar konusunu da akla getiriyor. Aslında bu sorun son yıllarda farklı güvenlik yazılımı firmaları tarafından da dile getiriliyordu. Hatta konuyla ilgili açıklama yapan Kaspersky Lab Güvenlik Uzmanı Stefan Tanas, geçen yıl katıldığı bir konferansta gelecekte otomobillerin de bu tip saldırılara maruz kalacağı konusunda uyarılarda bulunmayı ihmal etmedi.

Otomobil üreticileri bu anlamda güvenlik önlemleri de almak zorunda kalacaklar. Belki bilgisayarlarda olduğu gibi bir güvenlik duvarı ya da benzeri bir çözüm bu konuda fayda sağlayacaktır.

Sonuç olarak akıllanan otomobiller, hayatın içine daha fazla giren araçlar haline geliyorlar. Yakın gelecekte bizimle konuşan, dertlerimizi dinleyen, kendi kendine hareket edebilen, çevrimiçi ağlara bağlanan ve diğer elektronik cihazlarımızla entegre olarak kullanabileceğimiz otomobilleri görmeye başlayacağız.

otomobil_hack1362289631

Hyundai Santa Fe En Güvenli Araç Seçildi


Hyundai, son olarak 2012 yılında yenilediği Santa Fe modeliyle Euro NCAP’ten en yüksek not olan beş yıldızı alarak sınıfının en güvenli SUV’u seçildi.




Tüm test kategorilerindeki birinciliği Alman ve İngiliz rakiplerinden alarak 2012’nin en iyisi seçilen Hyundai Santa Fe, böylece Büyük Off-Road 4x4 segmentinde, bağımsız araç değerlendirme organizasyonu Euro NCAP’in favorisi oldu.

haber11359127813

2012 yılında yapılan çarpışma testine toplam 36 farklı araç katılırken EuroNCAP, kendi segmentinin en iyi sekiz otomobilini de belirlemiş oldu. Yeni nesil Santa Fe, yan bariyer çarpışma testindeki Yetişkin Yolcu güvenliğinde yüzde 96 koruma oranıyla en yüksek puanı elde etti. Çocuk Yolcu kategorisindeyse D-SUV segmentinin en iyi derecelerinden birisi olan yüzde 89’u elde etmeyi başardı.

Santa Fe, Elektronik Stabilite Kontrolü (ESP) ve benzeri gibi teknolojik aktif güvenlik özelliklerin değerlendirildiği Asist Güvenlik kategorisinde de yüzde 86’lık bir skora imzasını atmış oldu. Yayaların olası çarpışma anında minimum zararla kazayı atlatması için geliştirilen ve ilk kez yeni Santa Fe modelinde kullanılan Aktif Kaput, herhangi bir çarpma anına otomatik olarak yukarı doğru kalkarak yayanın omuz ve baş bölgesinden ciddi bir şekilde yaralanmasını ortadan kaldırmış oluyor.

Bu sistemle birlikte Santa Fe, Yaya Güvenliği kategorisinde yüzde 71’lik skor elde ederek segmentindeki rakiplerinden daha yüksek bir dereceye sahip oldu.

Yeni nesil Santa Fe ile birlikte Hyundai’nin tüm ürün gamı (i20, ix20, i30, ix35, i40 ve Veloster dahil olmak üzere) Euro NCAP tarafından beş yıldız aldı. Yüksek güvenlik standartlarına sahip olan yeni Santa Fe, Türkiye’de yaz aylarında satışa sunulacak.

Atos’tan ilk Elektrikli Araç Filosu


Atos, Bolleré Group ile birlikte güneş panelleri ile çalışan ilk elektrikli araç filosunu tanıttı. Bu çevreci araçlar, Atos’un seyahat masraflarını ve karbon ayak izini azaltacak.


51358598373


Atos, çevreye duyarlı ve ekolojik teknolojileri konusundaki en büyük atılımlarından birini gerçekleştirdi. Fransız şirketi Bolloré Group ile işbirliği yapan firma, güneş panelleriyle çalışan elektrikli araç filosunu çalışanlarının kullanımına sundu.

İlk etapta Atos’un Paris’teki genel merkezinde faaliyete geçen filo, Atos çalışanları için seyahatleri daha kolay ve konforlu hale getirecek 10 adet Atos markalı araçtan oluşuyor.

Çalışanların iş seyahatlerini daha sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlayacak MyCar konsepti, aynı zamanda seyahat planlama, taksi kullanımı ve kat edilen kilometre ve park ücretlerinin masraf talepleri için harcanan zamanları da en aza indirgiyor. Çalışanlar elektrikli araçları Intranet üzerinden kiralayıp, istasyonlarından teslim alıp yola çıkabilecekler.

Bu eşsiz proje, Atos’un 2015 yılına kadar karbon ayak izini %50 oranında azaltmayı hedeflediği “Sıfır karbon” girişimini de destekliyor. Paris’te yer alan Atos genel merkezine yerleştirilen güneş pilli paneller ile çalışan araçlar, Atos’un çevreci vizyonunun da en önemli adımlarından biri.

Atos’un iş ile özel hayat arasındaki dengeyi en doğru şekilde sağlamayı hedefleyen Wellbeing@Work stratejisinin de bir parçası olan MyCar, Atos ve Bolloré arasındaki uluslararası ortaklığın ilk adımı.

Projenin Atos’un dünya çapındaki diğer ofisleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi hedefleniyor. Gelecek dönemde, MyCar konseptinin Atos’un AOS Studley işbirliğiyle hazırladığı ve müşterilerine sunduğu Smart Campus projesine de entegre edilmesi planlanıyor.

Renault'tan yeni Twingo geliyor

Minik sınıfın kült modellerinden 'nun üçüncü nesli için başlayan geri sayım Twin'Z'den sonra Twin'Run konseptiyle sürerken, bu kez karşımızda seri üretime çok yakın görünen ancak 320 HP'lik gücüyle bir rüya olarak kalacak bir çalışma var.


Delilik ve dahil arasındaki o çok ince çizgide yürümek 'nun iyi bildiği ve başardığı bir şey. Hele söz konusu ortadan motorlu küçük lerse… Evet Fransızlar, Renault 5 Turbo ve Clio Sport V6 gibi başka hiçbir markanın üretmeye cesaret edemediği çılgınlıklara dahice imza attı. 80'li yıllarda 5 Turbo, 160 HP'lik gücü, 2000'lerin başındaysa Clio Sport V6, arka tekerleklerine aktardığı 254 HP ile olay otomobillerdi. Renault benzer bir aykırılığı şimdi de Twin'Run konseptiyle karşımıza çıkartıyor.

Markanın minik sınıftaki temsilcisi 'nun üçüncü neslinin ön sunumu olma özelliği taşıyan konsept, aynı zamanda daha önce tanıtılan Twin'Z konseptinin de evrimleşmiş hali olarak tanımlanabilir. Twin'Z'de yeni Twingo'nun ana hatlarını ortaya koyan Renault, Twin'Run'daysa artık bizi neyin beklediğini açıkça gösteriyor. Bir ralli otomobilinde karşımıza çıkacak karoser detaylarına sahip olan konseptin bir bütün olarak geneline bakıldığındaysa yeni Twingo'yu görüyoruz. Söylediklerimiz elbette konseptin motor yapısı için geçerli değil. Zira arka aksın hemen önünde yer alan ortadan yerleşimli V6, bir Twingo'da karşımıza çıkmaya çok uzak.

539246963488

Renault Megane Trophy'lerde görev yapan 320 HP gücündeki 3.5 lt'lik V6, 6 kademeli çift debriyajlı bir otomatik şanzımanla gücünü arka tekerleklere aktarıyor. Diferansiyel kilidi aktarmanın sürekliliği için görev yaparken, 4.5 saniyelik 0-100 km/s hızlanması ve 250 km/s'lik maksimum hız minik sınıf için ütopik değerler. Böyle bir Twingo muhtemelen yollarla asla buluşamayacak olsa da, Clio Sport V6'nın 1998 Paris Otomobil Fuarı'nda sadece bir fuar konsepti olarak tasarlandığını ancak gördüğü büyük ilgi üzerine seri üretime geçtiğini de unutmamalıyız.

Renault, Twin'Run konseptiyle bizlere gelecek tahminleri yaptırırken, aynı zamanda bugünden gerçek bir yeniliği de karşımıza çıkartıyor. Üçüncü kez üst üste markalar kategorisinde F1 Dünya Şampiyonu olan Fransız marka, bu başarıyı kompakt sporcusu Megane R.S.'in Red Bull Racing RB8 versiyonuyla kutluyor. Markanın yarış takımının Crepuscule Mavisi rengini ve Red Bull logolarını taşıyan özel versiyonda jantlar ve tamponlar da özel tutulmuş. İç mekanda da özel logolar kullanılırken, R-Link multimedya sisteminin 2.0 sürümüne yer verilip özel bir Red Bull uygulaması yüklenmiş. 265 HP gücündeki 2.0 lt'lik benzinli turbonun görev yaptığı özel Megane R.S.'te Cup şasi standart olarak sunulurken, araç 30 Eylül 2013 tarihine kadar satışta kalacak.

Roberto Cavalli imzalı MINI Paceman Cooper S

Life Ball organizasyonuna destek vermek amacıyla her yıl bir modacıya farklılaştırılacak bir otomobil bağışlayan MINI bu sene de Paceman modelini Roberto Cavalli'ye emanet etmiş. İngiliz marka 2010, 2011 ve 2012 yıllarında da dikkat çekici araçlarıyla Life Ball'a renk katmıştı.


bus3


Dikkat çekici bir dış görünüme sahip olan aracın standart versiyonlarında kromla kaplanan ön panjur çerçevesi, yan aynalar, kapı kolları, far ve stop çerçeveleri gibi parçaların tamamı altın rengine bürünürken aynı rengi tavan ve jantlarda da görmek mümkün.mini_paceman_cooper_s_roberto_cavalli_2_d


Aracın gövde rengini de özel olarak seçen Roberto Cavalli bakış açısına göre kahverengi ile siyah arasında değişen tonlara sahip olan boyayı kendi otomobillerinin bazılarında da kullanıyor. Kapıların alt kısımlarında modacının ismi dikkat çekerken panoramik cam tavan üzerine de logosu eklenmiş.


mini_paceman_cooper_s_roberto_cavalli_3_1_d


Camlara uygulanan filmleri bile altın renginde seçen Cavalli'nin iç mekanda normalde piyano siyahı, gövde rengi veya kromajlı durumda bulunan yüzeyleri de altın rengine boyaması sürpriz olmamış. Siyah renkli deri döşemelere sahip koltuklarda baklava desenleri ve Cavalli armalı kafalıklar dikkat çekerken aynı arma, aracın özel anahtarlığı ve bardaklık içerisine yerleştirilen parfüm şişesinde de kendisini gösteriyor.